Doğal afetlerden bazıları önlenemez niteliktedir. Deprem, volkanizma, tsunami ve kasırga bu tür olaylardandır. Ancak bu tür olaylardan dolayı meydana gelen can ve mal kayıplarının artması veya azalmasında insanın rolü önemlidir.
Deprem önlenemeyeceği için depreme karşı bazı önlemler alınabilir. Bu önlemlerin başında yerleşim biriminin kurulacağı yer ve meskenlerde kullanılacak malzemelerin seçimi gelmektedir. Gevşek malzemelerden oluşan zeminlere, özellikle ovalara yerleşim birimi kurulmamalı, evler ana kaya üzerinde yapılmalıdır. Meskenlerde kullanılacak malzemenin hafif, esnek ve depreme dayanıklı olmasına özen gösterilmelidir.
Evdeki dolaplar, duvara sabitlenmelidir. Afete hazırlık planları ve depremle ilgili tatbikatlar (Fotoğraf 4.29) yapılmalıdır. İçinde sürekli kullanılan ilaçlar, ilk yardım çantası, bir miktar para, su, yiyecek, el feneri, düdük, mendil, tuvalet kâğıdı ve küçük bir radyonun bulunacağı deprem çantası hazırlanmalı (Fotoğraf 4.30); afetten sonra aile bireyleriyle nasıl iletişim kurulacağı nerede toplanılacağı önceden belirlenmelidir.
Deprem sırasında güvenli bir yer bulunup diz üstü çökülmeli, baş ve ense korunacak şekilde kapanılmalıdır. Düşmemek için sabit bir yere tutunulmalıdır. Merdivenlere gidilmemeli, balkona çıkılmamalı, asansör kullanılmamalıdır. Deprem sırasında açık alanda bulunuluyorsa enerji hatları ve direklerden, ağaçlardan, binalardan uzaklaşılmalı; açık arazide çömelerek etraf gözlenmelidir. Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır.
Araçla hareket hâlindeyken deprem gerçekleşmişse araç yolun kenarına çekilmeli ve araçta beklenmelidir. Köprülerden ve tünelden uzaklaşılmalı, tüneldeyken deprem gerçekleşmişse araçtan çıkılarak aracın yanına çöküp baş ve ense korunmalıdır.
Depremden sonra birey, önce kendi emniyetinden emin olmalı, çevrede yardım edilebilecek kimselerin olup olmadığı kontrol edilmelidir. Evde iken deprem başlamışsa depremden sonra gaz ve su vanası kapatılmalı, deprem çantası alınarak önceden belirlenmiş buluşma noktasına gidilmelidir. Radyo ve televizyonlardan uyarılar dinlenmeli, cadde ve sokaklar boş bırakılmalı, binaların yanından geçilmemelidir.
Aktif volkanların çevresinde yerleşim birimi kurmak da can ve mal kaybına neden olan insan etkinlikleridir. Bu nedenle aktif volkanlara yakın yerlere yerleşim birimi kurulmamalı, bu tür alanlara erken uyarı sistemleri kurulmalıdır.
Tsunami tehlikesi olan yerlere yerleşim birimi kurmamak (Fotoğraf 4.31), erken uyarı sistemleri oluşturmak, insanları bu konuda bilinçlendirmek bu tür afetlerin neden olduğu zararları azaltacak faktörlerdir. Erken uyarı sistemleri, tsunamilere karşı alınacak en etkili önlemlerden biridir. Bu sayede insanlar, kıyıları boşaltabilmekte, güvenli yerlere geçerek önlem alabilmektedirler. Örneğin bu amaçla Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi ile Honolulu yakınındaki Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi tarafından erken uyarı sistemleri geliştirilmiş, Büyük Okyanus’ta uluslararası gözlem istasyonları kurulmuştur.
Kasırga ve fırtınalar önlenemeyen afetlerdendir. Erken uyarı sistemleri ve insanlara korunacakları alanlar oluşturmak, halkı bu konularda bilinçlendirmek, bu afetlerin daha çok can ve mal kaybına neden olmasını önleyecek çalışmalardır.
Fırtına ve kasırgadan en az kayıpla kurtulmanın birinci yolu erken uyarı sistemleridir. Bu sistemler sayesinde afet, önceden haber alınabilmekte ve gerekli önlemler alınmaktadır. Bu amaçla en az bir haftalık su ve yiyecek stokları yapılmalı, sel sırasında su altında kalmayacak sığınaklara ya da yönetimlerin göstereceği barınaklara yerleşilmelidir.
Fırtına ve kasırgadan önce bahçede serbest hâlde olan uçabilecek veya sürüklenebilecek eşyalar emniyetli yerlere konulmalı, çatılar sağlamlaştırılmalı (Fotoğraf 4.32), pencere ve kapılar kapatılmalı, araçlar varsa kapalı garaja ya da ağaç ve duvarlardan uzak yerlere park edilmelidir. Afet ilk yardım çantası da afetten önce hazır bulundurulmalıdır. Afet başladığında mümkünse içeride kalınmalıdır. Dışardayken kasırgaya yakalananlar ağaçlara ve duvar diplerine sığınmalıdır.
Bazı afetlerin oluşmasına insanların doğrudan etkisi vardır. Heyelan, erozyon, sel, taşkın, orman yangınları ve küresel iklim değişiklikleri bu tür afetlerdendir.
Heyelan olaylarından bazılarının meydana gelmesinde insanlar doğrudan etkilidir. Eğimli yamaçlardan malzeme çıkarmak ve bu tür yerlere yol yapmak doğal dengeyi bozduğundan heyelan oluşmasına neden olabilmektedir. Heyelan bölgelerine yerleşim birimi kurulması da can ve mal kaybını artıran etkinliklerdir. İnsanların bu etkinliklerinin önüne geçilmesi heyelan sonucu meydana gelebilecek can ve mal kaybını azaltacaktır. Yamaçlarda beton duvarlar yapmak, ana kayaya inecek derinlikte beton veya çelik kazıklarla yamacı güçlendirmek heyelanı önlemeye yönelik çalışmalardır.
Örneğin Peru’da toprak kaymasını önlemek için eğimli yamaçlarda taraçalar yapılmaktadır (Fotoğraf 4.33). Eğimli yamaçların çimlendirilmesi veya betonla kaplanması, yüzey suyunun akışa geçmesi için kanallar yapılması da heyelanı önleme çalışmalarındandır. Heyelana hassas yerlerin yerleşime ve ulaşıma açılmaması, bu tür yerlerdeki yerleşim birimlerinin taşınması ve yolların sağlam tünellerden geçirilmesi, heyelanın etkisini azaltmaya yönelik çalışmalardır.
Dere yataklarına veya akarsuyun taşkın alanına yerleşim birimi kurulması toprak yüzeyinin beton ve asfaltlarla kaplanması, dere yataklarının çöp ve moloz gibi materyallerle doldurulması su baskınlarına neden olan etkinliklerdendir. Akarsu yatağının beton ve dar kanallara yönlendirilmesi de taşkınlara neden olabilmektedir. İnsanların bu etkinliklerinin önlenmesi su baskınlarını, bundan dolayı can ve mal kayıplarını azaltacaktır.
Su baskınlarında meydana gelecek can ve mal kaybını azaltmak için bazı önlemler alınabilmektedir. Erken uyarı sistemlerinin oluşturulması, bu önlemlerin başında gelmektedir. Dere yataklarına yerleşim birimi kurulmaması sağlanmalı, dere önlerinin tıkanmasına neden olabilecek atıklar temizlenmelidir. Bitki örtüsünün korunması ve ağaçlandırma çalışmaları da su baskınlarını önleyen etmenlerdir.
Yamaçlarda teraslar yapılması, suyun akış hızını azalttığı için can ve mal kayıplarını da azaltır. Su baskınları sırasında fazla suların kanallarla daha önce oluşturulmuş gölet çanaklarına yönlendirilmesi de sel ve taşkının zararlarını azaltacak önlemlerdendir. Akarsu kenarlarına setler yapmak da su baskınlarını önleme yöntemlerindendir. Örneğin Belçika’da akarsu kenarlarına duvarlar ve kapısı olan setler yapılarak su baskınları önlenmeye çalışılmaktadır (Fotoğraf 4.34).
Ani su baskınları sırasında yüksek bir yere çıkılmalı, çukur yerler ve su yataklarından uzak durulmalıdır. Araçta bulunuluyorsa suyla kaplı yollardan geçilmemelidir.
Mera ve orman alanlarının tarım alanına dönüştürülmesi, tarlaların nadasa bırakılması, hayvanların meralarda aşırı otlatılması, tarlaların eğim yönünde sürülmesi ve anız yakılması gibi etkinlikler erozyonu artıran etmenlerdir. Bu etkinliklerden vazgeçilmesi ve ağaçlandırma çalışmaları erozyonu önleyecek çalışmalardır.
Çığ olayı çoğunlukla hızlı gelişir, bazen can ve mal kayıplarına neden olur. Çığ başladığı anda mümkünse çığın daha yavaş hareket ettiği ve kar örtüsünün daha ince olduğu kenarlara doğru hareket etmek gerekir. Yakın çevrede varsa yüksek kaya duldasına girilmelidir. Bu sırada ses çıkararak diğer insanlar uyarılmalı, kayak yapılıyorsa kayaklar ve batonlar çıkarılmalıdır.
Çığdan kurtulunamıyorsa yüzme hareketi yaparak karın üzerinde durulmalı veya bacaklar ile kolları birleştirerek oturma pozisyonu alınmalıdır. Elin biri yüzün önünde, diğeri baş üstünde tutulmalıdır. Araçta bulunuluyorsa motor durdurulmalı ve ışıklar söndürülmeli, araçtaki oksijen miktarı korunmaya çalışılmalıdır.
Çığı önlemek için ağaçlandırma yapılabilir. Yamaçta setler ve duvarlar yapmak da çığı önlemeye yönelik önlemlerdir. Kar perdesi adı verilen setlerle karın rüzgâr tarafından tehlikeli bölgelerde biriktirilmesi önlenmiş olur. Örneğin İsviçre’de yamaçlara setler yapılarak çığ önlenmektedir (Fotoğraf 4.35). Çığın neden olabileceği tehlikeleri azaltmak için bölge kontrol altına alınarak çeşitli yöntemlerle çığ olayı yapay olarak gerçekleştirilebilir.
Ulaşım yollarının çığ bölgelerinden geçirilmemesi, kış sporları yapılan yerlerin bu tür alanlara kurulmaması, meteoroloji istasyonları ve erken uyarı sistemlerinin kurulması, çığdan sonra arama ve kurtarma çalışmaları için gerekli önlemlerin alınması ve halkın bu konularda bilinçlendirilmesi çığa karşı alınacak önlemlerdendir.
Yıldırımdan korunmak için paratoner adı verilen bir araç üretilmiştir. Bu araçlar, binalara monte edilmekte ve elektrik enerjisinin toprağa aktarılmasını sağlamaktadır.
Yıldırım tehlikesine karşı açık arazide tek ağaç, direk veya benzeri şeylerden uzak durulmalıdır. Yüksek yerlerden çukur yerlere geçilmelidir. Arazideki en yüksek varlık insan olmamalıdır. Bunun için tehlike karşısında alçak bir yere gidilip ayaklar yere basacak şekilde yere çömelip top gibi küçülünmelidir. Mümkün oldukça sudan uzak durmalıdır. Metal şeyler taşınmamalıdır. Araç içinde metallere dokunmadan, camlar kapatılarak beklenmelidir.
Kuraklık yavaş gelişen, tahmin edilmesi zor ve etkisi uzun süren afetlerdendir. Bu nedenle kuraklıkla ilgili alınabilecek önlemler çok önemlidir. Bunun için meteoroloji istasyonlarında gerçekleştirilen gözlemler, bu konudaki uyarı ve alarmlar büyük bir önem taşır. Tarım alanlarını sulamak için damla sulama yöntemlerini uygulamak, sulama kanallarının kapalı olmasına özen göstermek, içme ve kullanma suyunu tasarruflu kullanmak, kuraklıktan az etkilenebilecek ve zengin su kaynaklarına sahip yerlerden kuraklıktan çok etkilenecek alanlara su taşıma kanalları yapmak, kuraklığa karşı alınabilecek önlemlerdendir.