Doğal Afetlerin Dağılışı

Yeryüzündeki afetlerin dağılışı özelliklerine göre farklılık gösterir. Bazı afetler, benzer alanlarla meydana gelir. Örneğin volkanik olaylar ile depremlerin önemli bir kısmı levha sınırlarında gerçekleşir. Bazı afetlerin görüldüğü yerler ise birbirinden farklıdır. Örneğin depremler hemen her sıcaklık kuşağında gerçekleşirken kasırgalar tropikal kuşakta ve buraya yakın yerlerde meydana gelir.

Şimdi yeryüzünde gerçekleşen afetlerin görüldüğü başlıca yerleri inceleyelim.

1- DEPREMLER

Göçme depremlere karstik alanlarda rastlanırken volkanik depremlere, aktif volkanların çevresinde rastlanır. Büyük Okyanus kıyıları bu tür depremlerin görüldüğü yerlerin başında gelir.

Tektonik depremlerin görüldüğü yerler levha sınırlarıdır. Büyük Okyanus kıyıları ile Alp Himalaya dağ kuşağında yer alan bölgeler, yeryüzünde yıkıcı depremlerin en çok görüldüğü alanlardır (Harita 4.1).

Depremin etki alanı, meydana geldiği yere göre değişir. Yer kabuğunun derinliklerinde enerjinin açığa çıktığı yere depremin odak noktası (hiposantr), odak noktasına en yakın yeryüzündeki yere dış merkez (episantr) denir. Dış merkez, depremin en çok hasar yarattığı yerdir. Bu kesimden uzaklaştıkça depremin etkisi azalır. Birinci derecede deprem bölgeleri depremin yıkıcı etkisinin en fazla olduğu alanlardır. Deprem sonucunda can ve mal kayıpları gerçekleşmektedir.

Örneğin 1960’ta Şili’de meydana gelen deprem sonucunda 6 bine yakın insan yaşamını yitirmiş, çok sayıda insan evsiz kalmıştır. 2016’da yeryüzünün değişik bölgelerinde meydana gelen depremlerde yaşamını yitirenlerin sayısı ise 1291’dir

Harita 4.1 Yeryüzündeki başlıca deprem bölgeleri
Harita 4.1 Yeryüzündeki başlıca deprem bölgeleri

2- VOLKANİZMA

Yeryüzündeki aktif volkanların büyük bir kısmı, Büyük Okyanus kıyılarında yer almaktadır. Bu nedenle Büyük Okyanus kıyılarına “ateş çemberi” denilmektedir. Akdeniz kuşağı ile Atlas Okyanusu ortasındaki sırt da volkanik aktivitelerin görüldüğü yerlerdir. Bu bölgeler, volkanik olaylardan birinci derecede etkilenen alanlardır.

Ancak büyük ölçekli volkanik olaylar, bazen yüzlerce km uzaklıktaki alanları da etkileyebilmektedir. Örneğin İzlanda’da 2010’da Eyjafjallajökull (Eyjavjekul) volkanik kütlesinin patlaması sonucunda gökyüzüne savrulan volkanik küller Avrupa kıtasının tamamında

hava ulaşımını olumsuz etkilemiştir. Ayrıca bazı volkanik olaylar (Fotoğraf 4.16), küresel etkiye sahip olabilmektedir. Örneğin yaklaşık 75 bin yıl önce faaliyete geçen Endonezya’daki Toba Yanardağı, gökyüzüne savurduğu küllerden dolayı güneş ışınlarının bir kısmının yeryüzüne ulaşmasını engellediği için küresel düzeyde bir soğumaya neden olmuştur. 1815 yılında Endonezya’da yer alan Tambora Volkanı’nın patlaması sonucu 12 bin kişi yaşamını kaybetmiş, tarım alanlarının volkanik malzeme ile örtülmesi sonucu kıtlık yaşanmış, ölenlerin sayısı 90 bini aşmıştır. 2016’da volkanik olaylar sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 7’dir.

Fotoğraf 4.16 Aktif volkanlardan biri (Kolombiya)
Fotoğraf 4.16 Aktif volkanlardan biri (Kolombiya)

3- TSUNAMİ

Yeryüzünde tsunamilere en sık rastlanan yer Büyük Okyanus (Harita 4.2) ve Hint Okyanusu kıyılarıdır. Atlas Okyanusu ve Akdeniz kıyıları da tsunami bakımından riskli bölgelerdir. Bu bölgelerin ortak özelliği büyük ölçekli depremlerin ve volkanik olayların sık görüldüğü alanlar olmasıdır. Bu tür olaylar, tsunami  adı verilen büyük dalgalar oluşturmaktadır. Bu dalgalar, yüzlerce km uzaktaki alanları da etkilemektedir.

Örneğin 1960’ta Şili’de meydana gelen depremden sonra meydana gelen tsunami, Hawaii, Japonya ve Filipinler’de de etkili olmuş, bunun sonucunda can ve mal kayıpları gerçekleşmiştir. 2004 yılında Hint Okyanusu’nda meydana gelen tsunami 15 ülkeyi etkilemiş, bu olay sonucu çok sayıda insan yaşamını yitirmiş ve 2 milyon civarında insan evsiz kalmıştır.

Harita 4.2 Yeryüzündeki başlıca tsunami bölgeleri (www.mapsofworld.com)
Harita 4.2 Yeryüzündeki başlıca tsunami bölgeleri (www.mapsofworld.com)

4- HEYELAN

Heyelan olaylarına daha çok engebenin fazla olduğu dağlık alanlarda rastlanmaktadır.

Yeryüzünde heyelan olaylarının sık görüldüğü yerler AlpHimalaya, And, Kayalık ve Sierra (Siyera) Nevada gibi dağlık bölgelerdir (Harita 4.3). Engebenin yanı sıra iklim koşulları da heyelanı etkilemektedir. Bu nedenle fazla yağış alan dağlık bölgelerde heyelanlara daha çok rastlanmaktadır. Endonezya, Papua Yeni Gine, Alaska, Çin, Bolivya, Afganistan, Filipinler, Hindistan ve Meksika can ve mal kayıplarına neden olan heyelanların görüldüğü yerlerin başlıcalarıdır.

Örneğin 1920 yılında Çin’de meydana gelen bir depremden sonra gerçekleşen heyelanda yaklaşık 200.000 kişi yaşamını yitirmiş, tarım alanları kullanıma elverişli olmayan malzeme ile kaplanmıştır. 2016’de ise yeryüzünde meydana gelen heyelanlardan dolayı 600 kişi yaşamını yitirmiştir.

Harita 4.3 Yeryüzündeki başlıca heyelan bölgeleri ( data.nasa.gov)
Harita 4.3 Yeryüzündeki başlıca heyelan bölgeleri ( data.nasa.gov)

5- EROZYON

Erozyonu (Fotoğraf 4.17) gerçekleştiren dış kuvvet, bölgenin iklimine göre değişir. Her mevsimi yağışlı ve yarı nemli yerlerde su erozyunu ön plandadır. Ekvatoral, okyanusal, yazları yağışlı tropikal, muson, Akdeniz ve karasal iklim bölgelerinde su erozyonu daha çoktur. Çöllerde rüzgâr, yüksek enlemlerde ve yüksek dağların üst kısımlarında buzul aşındırması daha fazladır.

Yeryüzünde su erozyonunun fazla olduğu alanların özelliği engebenin çok olmasıdır. Bu nedenle dağlık alanlar yeryüzünde erozyonun fazla olduğu yerlerdir. Bitki örtüsünün cılız olması veya olmaması, rüzgâr ve su erozyonunu artıran etmenlerdir.

Erozyon sonucu toprağın verimli olan üst kısmı yitirilmekte, tarım alanları verimsizleşmektedir.

Fotoğraf 4.17 Bitki örtüsünden yoksun yamaçlarda erozyon şiddeti fazladır.
Fotoğraf 4.17 Bitki örtüsünden yoksun yamaçlarda erozyon şiddeti fazladır.

6- SU BASKINLARI

Su baskınlarına (Fotoğraf 4.18) her mevsim ya da yılın bir döneminde aşırı yağış düşen yerlerde rastlanmaktadır.

Yeryüzünde su baskınlarının en çok görüldüğü yerler Güneydoğu Asya, Rusya, Avrupa, Kuzey Amerika’nın doğusu ve güneyi, Afrika ve Güney Amerika’dır. 2016 yılında su baskınlarından en çok etkilenen ülkeler Ekvador, Malezya, İtalya, ABD, Pakistan, Hindistan, Etiyopya, Malawi (Malavi), Çin ve Nijer’dir.

Su baskınları can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Örneğin 1931’de Çin’in Sarıırmak Nehri’ndeki taşkın; 3,7 milyon insanın ölmesine ve 80 milyon insanın evsiz kalmasına neden olmuştur. 2016’daki su baskınları sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı ise 2050’dir.

Fotoğraf 4.18 Bir su baskını (Malezya)
Fotoğraf 4.18 Bir su baskını (Malezya)

7- ÇIĞ

Yeryüzünde çığ olayının (Fotoğraf 4.19) dağılışı yer şekilleri ve iklime bağlıdır. Kar yağışlarının fazla engebenin çok olduğu yerlerde çığ olayı da fazladır. Kuzey Amerika’da Kayalık ve Sierra Nevada, Güney Amerika’da And, Avrupa’da Alpler, Asya’da Himalayalar çığ olaylarının en çok görüldüğü yerlerdir. Çığ olayı sonucunda can ve mal kayıpları gerçekleşmektedir.

Örneğin 1970 yılında Peru’da meydana gelen çığ sonucunda 20 binden fazla insan yaşamını yitirmiştir. 2016’da yeryüzünde çığlardan dolayı yaşamını yitirenlerin sayısı 35’tir.

Fotoğraf 4.19 Bir çığ olayı (Everest)
Fotoğraf 4.19 Bir çığ olayı (Everest)

8- YILDIRIM

Şimşek ve yıldırım olayları havadaki su buharıyla ilgili olduğundan bu tür oluşumlara daha çok yağışlı bölgelerde rastlanır. Her mevsimi yağışlı olan ekvatoral ve okyanusal iklim bölgelerinde bu tür olaylara yıl boyunca rastlanır. Akdeniz, muson, yazları yağışlı tropikal ve okyanusal iklim bölgelerinde ise bu tür olaylara daha çok yağışlı mevsimde rastlanır.

Kutuplarda bu tür olaylar görülmez. Çöllerde bu tür olaylara ender rastlanır. Bulutlar ile yeryüzü arasındaki elektrik akımı olan yıldırım, bazen can ve mal kayıplarına neden olabilmektedir. Örneğin 2017’de Hindistan’da yıldırım düşmesi sonucu 31 kişi yaşamını yitirmiştir.

9- KURAKLIK

Kuraklık (Fotoğraf 4.20) bazı yerlerde sürekli yaşanmaktadır. Bu tür bölgelerde yıllık yağış miktarı 200 mm’nin altındadır. Kuzey Afrika’da  yer  alan Sahra, Güney Afrika’da yer alan Kalahari, Asya kıtasında yer alan Arabistan, Tar, İran ve  Orta Asya çölleri, Avustralya’nın orta ve batısı, Güney Amerika’da yer alan Atakama Çölü ile Kuzey Amerika’nın batısında yer alan çöller, yeryüzünün sürekli kurak alanlarıdır.

Bir de yarı kurak bölgelerde bazı zamanlarda görülen kuraklık vardır. Örneğin 2016’da Hindistan’da yaşanan kuraklıktan 330 milyon kişi etkilenmiş ve 166 kişi susuzluktan yaşamını yitirmiştir. Aynı yıl Afrika kıtasında ise 60 milyon kişi kuraklıktan dolayı yeterli beslenememiştir.

Fotoğraf 4.20 Kuraklık, biyoçeşitlilik ve ekonomik olarak olumsuz etkileri olan bir afettir (Hindistan).
Fotoğraf 4.20 Kuraklık, biyoçeşitlilik ve ekonomik olarak olumsuz etkileri olan bir afettir (Hindistan).

10- ORMAN YANGINI

Dünya genelinde orman yangınları (Fotoğraf 4.21) incelendiğinde hemen her ülkede bu tür olaylara rastlandığı görülmektedir. Orman yangınlarının en fazla olduğu kıtaların başında Afrika ve Güney Amerika gelmektedir. Bu bölgelerde meydana gelen yangınların önemli bir kısmının, tarım ve mera alanı elde etmek için kasıtlı olarak insanlar tarafından çıkarıldığı görülmektedir.

Akdeniz ülkeleri, Güneydoğu Asya ve Kanada da orman yangınlarının etkili olduğu yerlerdendir. Orman yangınları sonucunda büyük bir ekosistem yok olmakta, oksijen ve karbon döngüleri olumsuz yönde etkilenmekte, can ve mal kayıpları gerçekleşmektedir. Örneğin 1871’de ABD’nin Peshtigo (Pestigo) şehrinde meydana gelen orman yangınında 1500 kişi yaşamını yitirmiştir.

Fotoğraf 4.21 Orman yangını (ABD)
Fotoğraf 4.21 Orman yangını (ABD)

11- FIRTINA VE KASIRGALAR

Fırtınalara, komşu bölgeler arasında basınç farkının fazla olduğu her yerde rastlanır. Kasırgalara ise çoğunlukla tropikal kuşakta rastlanmaktadır. Hava basıncının aşırı derecede düşmesi sonucunda gerçekleşen bu olaylara ABD’de hurricane (harikeyn), Kuzey Pasifik Okyanusu’nun batısında typhoon (tayfun), Hint Okyanusu’nda cyclon (siklon) ve Avustralya’da WillyWillies (Vili Vilis) denir.

2016 yılında kasırgalardan en çok etkilenen ülkeler ABD, Vietman, Filipinler, Panama, Nikaragua, Küba, Venezuela ve Meksika’dır. Kasırgalar, bu ülkelerde can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Bunların yanı sıra Endonezya, Bangladeş, Avustralya ve Hindistan da kasırgalardan etkilenen ülkelerdir (Harita 4.4).

Örneğin 1970’te Bangladeş’in bulunduğu yeri etkileyen kasırga, yapıların %85’ini yıkmış ve 3,5 milyon insanı olumsuz yönde etkilemiş, çok sayıda can kaybı yaşanmıştır. 2016’da fırtına ve kasırgadan dolayı yaşamını yitirenlerin sayısı 3075’tir.

Harita 4.4 Yeryüzünde kasırgaların dağılışı (Oklar kasırga yönünü göstermektedir.)
Harita 4.4 Yeryüzünde kasırgaların dağılışı (Oklar kasırga yönünü göstermektedir.)

Yorum yapın