Doğal Kaynak Kullanımında Çevre Planlaması

Doğal kaynaklar kullanılırken çevreye zarar verilebilmektedir. Özellikle plansız ve bilinçsiz doğal kaynak kullanımının olumsuz sonuçları fazladır. Bize yaşam olanağı sunan toprak, su ve bitkiler gibi doğal kaynakların etkili bir biçimde kullanılması için planlama yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde bu doğal kaynaklar tükenebilir veya kullanılamaz duruma gelebilir.

Oysa doğal kaynak kullanımında planlama yapılması, bu kaynakların sürdürülebilir kullanımını olanaklı kılar ve çevreye verilen zararlar azaltılabilir veya ortadan kaldırılabilir.

Doğal kaynağın kullanımının planlamasında öncelikle bu kaynakların rezervleri ve tükenebilme durumu belirlenmelidir. Bunun yanı sıra insan ihtiyaçları ortaya konulmalıdır. Bundan sonraki aşamada, doğal kaynağın kullanımı sırasında ekosisteme zarar vermemek için önlemler alınmalıdır. Böylece doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı sağlanmış ve çevreye büyük ölçekli zararlar verilmemiş olur.

Gerek ülkemizde gerek dünyada, çevre planlaması yapılmadan doğal kaynak kullanımı sonucunda çok sayıda göl kuruma noktasına gelmiş, çevre tahrip edilmiş, ormanlar yok edilmiştir (Fotoğraf 4.26). Bu olayların bir kısmı küresel ölçekte etkiler yaratmıştır. Örneğin orman tahribatı, su ve hava kirliliğinin etkileri küresel düzeydedir. İşte bu tür sorunların devam etmemesi için doğal kaynak kullanımında çevre planlamaları büyük önem taşımaktadır.

Fotoğraf 4.26 Tahrip edilmiş bir orman alanı
Fotoğraf 4.26 Tahrip edilmiş bir orman alanı

Ülkemizde doğal kaynakların kullanımıyla ilgili planlama yapılması için bazı yasalar çıkarılmıştır.

Örneğin 5491/2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 9. Maddesi şöyledir:

“Ülke fiziki mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000 ölçekli çevre düzeni planları, Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” (http://www.mevzuat.gov.tr)

Doğal kaynakların kullanımında çevre planlamasıyla ilgili diğer ülkelerde de çeşitli yasalar bulunmaktadır.

Türkiye’de doğal kaynakların kullanımıyla ilgili çevre planlarına önem verilmektedir. Özellikle bölgesel kalkınma projeleri bu tür planlamalar çerçevesinde hazırlanmıştır. Bu kalkınma projelerinde ekonomik ve sosyal gelişmeler, altyapı yatırımları ve doğal kaynak kullanımları çevre koşullarıyla birlikte ele alınmaktadır. Bununla ilgili olarak Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi’ni örnek olarak inceleyelim.

Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi

Adı geçen illeri kapsayan bu projenin başlıca hedefleri taş kömürü (Fotoğraf 4.27) ve demir çelik işletmelerinin (Fotoğraf 4.28) daha kârlı hâle getirilmesi, işletmelerde yeni teknik ve yöntemlerin kullanılması, taş kömürü için verimli üretim alanlarının seçilmesi, yeni iş alanlarının açılması; ulaşımın, hayvancılığın ve tarımın geliştirilmesi ile organize sanayi bölgelerinin oluşturulmasıdır.

Fotoğraf 4.27 Taş kömürü yataklarının daha kârlı hâle getirilmesi ve çevreye zarar verilmemesi için planlama yapılmaktadır.
Fotoğraf 4.27 Taş kömürü yataklarının daha kârlı hâle getirilmesi ve çevreye zarar verilmemesi için planlama yapılmaktadır.

Buna göre planın hedefleri arasında yörenin başlıca doğal kaynakları olan taş kömürü, tarım alanları, bitki örtüsü ve su kaynaklarının kullanımı söz konusudur. Bu kaynakların kullanılması için çevre planlaması yapılmıştır. Bu amaçla ‘’havza yönetim modeli’’ benimsenmiştir. Bu modelin neyi ifade ettiği ise şöyle açıklanmaktadır:

“Bir su toplama havzasında, ekolojinin temel esasları dikkate alınarak toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasını sağlayacak şekilde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının planlanması, geliştirilmesi ve yönetilmesidir.”

Fotoğraf 4.28 Karabük Demir Çelik Fabrikasının daha verimli hâle getirilmesi için planlamalar yapılmaktadır.
Fotoğraf 4.28 Karabük Demir Çelik Fabrikasının daha verimli hâle getirilmesi için planlamalar yapılmaktadır.

Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi çerçevesinde bir havza yönetim merkezi oluşturulmakta, bu merkez Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilikler, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, bakanlıkların il müdürlükleri ve belediyeler olmak üzere merkezî ve yerel yönetimlerden meydana gelmektedir.

Bu birimler, çevre düzenleme planının verilerinin sürekli güncel tutulması, kaynak yaratılması, plan ve proje üretilmesi, karar ve uygulama süreçlerinin yönlendirilmesi görevlerini üstlenmektedir.

Bu plan küresel ısınma, orman (Fotoğraf 4.29) ve su kaynakları ile tarım alanlarının korunması ve sürdürülebilir gelişimini sağlamaya yöneliktir. Doğal kaynak kullanarak hem yerel hem de küresel sorunların bir kısmı çözülmeye çalışılmaktadır.

Fotoğraf 4.29 Ormanların korunması da Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi’nin hedeflerindendir.
Fotoğraf 4.29 Ormanların korunması da Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi’nin hedeflerindendir.

Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi’nde uygulanan çevre planının hazırlanmasının gerekçeleri şöyle belirtilmektedir:

  • Planlama Bölgesi’nin hedef ve stratejilerini belirlemek,
  • Korumakullanma dengesini kurmak,
  • Farklı temel ekonomik sektörlerin gelişme hedeflerini, sürdürülebilirlik bağlamında sağlıklı bir çevrede geliştirmek,
  • Çevreyi sürdürülebilir kılma ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak üzere arazi kullanım kararlarını belirlemek, kentsel ve kırsal gelişmeleri değerlendirmek ve yönlendirmek,
  • Planlama Bölgesi’nin doğal, tarihsel ve kültürel değerlerini korumak,
  • Alt ölçeklerde hazırlanacak her türde fiziki ve sosyoekonomik plan ve projelere esas oluşturacak planlama kararlarını oluşturmaktır.

Buna göre bir bölgede doğal kaynakların kullanılmasında mutlaka çevre planlaması yapılmalıdır. Aksi takdirde yeryüzünün önemli bir kısmında yaşanan çevre kirliliği, doğal kaynakların verimsiz kullanımı, çevre tahribatı, doğal kaynakların hızla tükenmesi gibi çevre felaketleri yaşanmaya devam edecektir.

Yorum yapın