Nüfus Dağılışını Etkileyen Beşerî Etmenler

Nüfus dağılışını etkileyen beşerî etmenlerin başında ekonomik etkinlikler yer almaktadır. Sanayi Devrimi’ne kadar olan sürede en önemli ekonomik etkinlik tarım olduğundan tarıma elverişli alanlar, yeryüzünün sık nüfuslu yerleriydi. Günümüzde de tarıma elverişli yerler sık nüfusludur.

Sanayi Devrimi’nden sonra dünya genelinde sanayi merkezlerine (Fotoğraf 2.10) doğru büyük bir göç dalgası başladı. Bu göç dalgası günümüzde de devam etmektedir. Bu nedenle dünya nüfusunun önemli bir kısmı sanayi merkezlerinin bulunduğu yerlerde toplanmıştır.

Fotoğraf 2.10 Nüfusun önemli bir kısmı sanayileşmiş alanlarda toplanmıştır (Sanayi şehirlerinden biri olan NewYork, ABD).
Fotoğraf 2.10 Nüfusun önemli bir kısmı sanayileşmiş alanlarda toplanmıştır (Sanayi şehirlerinden biri olan NewYork, ABD).

Kuzey Amerika’nın doğusu, Batı Avrupa ve Doğu Asya bu nedenle yeryüzünün sık nüfuslu bölgelerindendir.

Nüfus dağılışını etkileyen etmenlerden biri de madenciliktir (Fotoğraf 2.11). Bir bölgede maden çıkarılmaya başlandıktan veya madeni işleyecek fabrika kurulduktan sonra o yerin nüfusu hızla artmaktadır. Örneğin Almanya’da Ruhr Bölgesi, kömür yataklarının yoğun olarak işlenmeye başlanması ve burada demir çelik sanayisi kurulmasından sonra hızla nüfuslanmış, Avrupa’nın en kalabalık yerlerinden biri olmuştur.

Fotoğraf 2.11 Madencilik, nüfus açısından çekim alanlarındandır (Madencilik şehirlerinden biri olan Essen, Almanya).
Fotoğraf 2.11 Madencilik, nüfus açısından çekim alanlarındandır (Madencilik şehirlerinden biri olan Essen, Almanya).

Turizm de nüfus dağılışını etkileyen etmenlerdendir. Turizme elverişli olan yerler de turizm hizmeti veren kurum   ve kuruluşlardan dolayı nüfuslanmaktadır. Bu tür yerlerin bir kısmı yılın belirli dönemlerinde turist akınına uğramaktadır. Özellikle Akdeniz kıyıları (İspanya, Fransa, Yunanistan ve Türkiye), yaz döneminde nüfusu artan ülkelerdendir.

Nüfus dağılışını etkileyen etmenlerden biri de ulaşımdır. Ulaşımın gelişmiş olduğu yerler sık nüfuslanmış iken ulaşımın gelişmemiş olduğu yerlerde nüfus seyrektir.

Nüfus dağılışını etkileyen etmenlerden biri de göçlerdir. Ülkemizden yurt dışına gerçekleşen göçler nüfusumuzun azalmasına neden olurken yurt dışından ülkemize gerçekleşen göçler ise nüfusumuzu artırmaktadır. İç göçler ülkemizdeki nüfus dağılışında dengesizliklere neden olmaktadır. Örneğin Hakkâri gibi göç veren yerlerde nüfus azalırken İstanbul, Ankara ve İzmir gibi göç alan yerlerin nüfusu artmaktadır.

Kıtalara göre nüfus dağılışı incelendiğinde dünya nüfusunun yarıdan fazlasının Asya kıtasında olduğu görülür (Grafik 2.4, Harita 2.1). Dünyanın en fazla nüfusa sahip ilk 10 ülkesinden 7 tanesi bu kıtadadır. Özellikle Güneydoğu Asya, yeryüzünün en fazla nüfusa sahip bölgesidir. Çin ve Hindistan dünya nüfusunun 1/3’ünden fazlasını barındırmaktadır. Himalaya Dağları ve Orta Asya çölleri, seyrek nüfusludur.

Grafik 2.4 Dünya nüfusunun kıtalara dağılış oranı (2016)
Grafik 2.4 Dünya nüfusunun kıtalara dağılış oranı (2016)

Asya’dan sonra en fazla nüfusa sahip olan kıta Afrika’dır. Dünya nüfusunun %16,4’ü bu kıtadadır. Afrika’da nüfusun büyük bir kısmı ekvatoral ve çöl iklimlerinin dışında kalan alanlarda toplanmıştır. Nijerya bu kıtada nüfusu en fazla olan ülkedir.

Amerika Kıtası, yeryüzündeki nüfusun %13,5’ini barındırmaktadır. Bu kıtada nüfusun önemli bir kısmı sanayi, tarım ve ticaretin gelişmiş olduğu doğu kıyılarında toplanmıştır. Dağlık ve kurak alanların geniş yer kapladığı batı kesimi seyrek nüfusludur. ABD ve Brezilya bu kıtanın en kalabalık ülkeleridir.

Harita 2.1 Kıtaların nüfusu (2016)
Harita 2.1 Kıtaların nüfusu (2016)

Dünya nüfusunun %9,9’u Avrupa’da yaşamaktadır. Sanayi Devrimi’nin başladığı ve sanayileşmiş ülkelerin çok olduğu bu kıtada nüfusun büyük bir kısmı batıda toplanmıştır. Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya bu kıtada nüfusu en çok olan ülkelerdir.

Büyük bir kısmı çöllerden oluşan Okyanusya kıtasında yaşayan nüfus, dünya nüfusunun %0,5’idir. Bu kıtadaki nüfus daha çok doğu, güney ve kuzeyde toplanmıştır. Kıtada çöllerin geniş yer kapladığı batı kesimi ise seyrek nüfusludur.

Antarktika kıtası, buzullarla kaplı olduğundan burada yerleşik hayat yoktur. Bu kıtaya belirli dönemlerde araştırmalar yapmak için bilim insanları gitmektedir.

Yorum yapın