Şark (Doğu) kültür bölgesini Doğu, Güney ve Güneydoğu Asya (Fotoğraf 3.27) oluşturmaktadır.
Dünya nüfusunun büyük bir kısmını barındıran bu bölge üç alt kültürden oluşmaktadır. Bunlar Hint, Çin ve Güneydoğu Asya kültürleridir. İlk kültürlerin ortaya çıktığı yerlerden biri olan Hindistan’da kast sistemi ve Hinduizm, egemen manevi kültürü oluşturmaktadır.
Tarım ve hayvancılık hâlen günümüzde de egemen ekonomik etkinliktir. Bir süre İngilizlerin sömürgesi olarak kalan bu bölgede İngiliz kültürünün etkilerine rastlanmaktadır.
İlk uygarlıkların ortaya çıktığı yerlerden biri de Çin’dir. Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip olan Çin’de tarım en önemli ekonomik etkinliktir. Hayvancılığın da gelişmiş olduğu bu bölgede Konfiçyüs’ün (Fotoğraf 3.28) öğretileri, manevi kültürün önemli ögeleridir. 1949’da sosyalist yönetimin kurulduğu Çin’de bu kültürün etkileri ön plana çıkmıştır.
İleri düzeyde sanayileşmiş olan Japonya’da (Fotoğraf 3.29) büyük ölçüde türdeş bir kültür egemendir. Sanayileşmeye bağlı olarak gelişen maddi kültür, aynı zamanda manevi kültürü de etkilemektedir.
Güneydoğu Asya’daki kültürel yapıda dış etkilerin payı fazladır. Bu bölgede, sömürgeci politikalarından dolayı İngiliz kültürünün etkilerine de rastlanmaktadır. Bu etkiler, daha çok hukuk, eğitim ve dil alanında kendini göstermektedir.
Pasifik kültürü, Malanezya, Mikronezya ve Polinezya (Fotoğraf 3.30) adalarında yaşayanlara ait kültürü oluşturmaktadır. Bu adalarda insan yaşamını Asya’dan ve Güneydoğu Asya’daki adalardan göç edenler başlatmıştır. Dış etkilere büyük ölçüde kapalı olan bu bölgede balıkçılık ve ilkel yöntemlerle yapılan tarım, başlıca geçim kaynağıdır.
İngiliz sömürgesi olan ve günümüzde bağımsız yaşayan bu bölgede İngiliz kültürünün izlerine de rastlanmaktadır. Madenciliğin gelişmemiş olduğu bu bölgede son zamanlarda turizm etkinliği ön plana çıkmıştır. Bu durum geleneksel yapının değişmeye başlamasına neden olmuştur.
Yukarıda görüldüğü gibi yeryüzü birbirinden farklı kültür bölgelerinden oluşmaktadır. Bunların alt kültürleri de ele alınırsa yeryüzünün kültür mozaiğinden meydana geldiği daha iyi anlaşılır. Yeryüzündeki bu kültür zenginliği dünyayı daha renkli ve daha ilginç kılmaktadır. Diğer kültürlere saygılı olmak, onlara karşı ön yargısız davranmak ve hoşgörülü olmak, yeryüzündeki çatışmaların sonunu getirecek olan asıl anahtardır.