Türk ve Müslüman Haritacılar

Tarih öncesi çağlara ait bazı çizimler, harita olarak nitelenebilecek özellikte ve haritacılığın başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Çatalhöyük ve Babil’e ait haritalar ise ilk harita örnekleri olarak kabul edilmektedir. İlk Çağ’da haritacılık alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

Türkler, dünyada geniş bir coğrafyaya yayıldıkları için yaşadıkları yerlerin coğrafi özelliklerini araştırmış, bunlarla ilgili eserler ortaya koymuşlardır. Ayrıca yaşadıkları yerler, önemli ticaret yollarının geçtiği alanlarda bulunduğu için çeşitli kültürlerle etkileşime geçmişlerdir. Bu durum Türklerde coğrafya biliminin ve haritacılığın gelişmesine yardımcı olmuştur.

Fotoğraf 1.4.1 Usturlab
Fotoğraf 1.4.1 Usturlab

Müslüman ve Türk coğrafyacılar Orta Çağ’da haritacılığa önemli katkılar sağlamışlardır. Özellikle bu çağın sonlarına doğru Müslümanların ve Türklerin haritacılığa katkısı fazla olmuştur. Örneğin açı ölçme aracı olan “usturlab” (Fotoğraf 1.4.1) Araplar tarafından geliştirilmiş, Dünya ile ilgili gerçeğe çok yakın ölçümler yapılmıştır.

Bir İslam bilgini olan Harezmi (780-850) (Fotoğraf 1.4.2), çok sayıda bilim insanıyla çalışarak bir dünya haritası çizmiştir. Bu haritada çok sayıda bölgeye ait enlem ve boylam değerlerine yer vermiştir.

Fotoğraf 1.4.2 Harezmi’nin heykeli (Özbekistan)
Fotoğraf 1.4.2 Harezmi’nin heykeli (Özbekistan)

İslam bilginlerinden olan El Biruni (973-1051), astronomi ve coğrafya için çok sayıda ölçüm aleti geliştirmiştir. Bunlar sayesinde Dünya ile ilgili ölçümler yapılmış, haritalar çizilmiştir.

Ünlü Türk haritacılarından biri Kâşgarlı Mahmud’dur (1008-1105) Kâşgarlı Mahmud, dünya haritasını çizen ilk Türk bilginidir. Bu haritada Türklerin yaşadığı yerler ve Türklerle etkileşimde olan ülkeler gösterilmiştir. Kâşgarlı Mahmud’un haritasında Dünya tepsi gibi düz ve yuvarlak olarak tasvir edilmiştir.

Müslüman coğrafyacılardan olan El İdrisi (1100-1165), Afrika, Asya ve Güney Avrupa’da geziler yapmıştır. Gezileri sırasında edindiği bilgileri içeren bir kitap yazmış, kitabında çizdiği haritalara yer vermiştir. El İdrisi’nin çizdiği haritalar, önemli bir kaynak olarak kullanılmıştır.

Osmanlı Dönemi’ndeki ünlü haritacıların başında kuşkusuz Piri Reis (1465/70-1554), gelmektedir. Kitab-ı Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmış olan Piri Reis, çeşitli haritalardan da yararlanarak bir dünya haritası çizmiştir (Fotoğraf 1.4.3). Bu harita iki parçadan oluşmaktaydı. Haritanın Atlas Okyanusu, İber Yarımadası,  Afrika’nın  batısı ile Amerika’nın doğu kıyılarını gösteren parçası, varlığını günümüze kadar korumuştur.

Fotoğraf 1.4.3 Piri Reis’in dünya haritasının bir bölümü (www.atlasdergisi.com)
Fotoğraf 1.4.3 Piri Reis’in dünya haritasının bir bölümü (www.atlasdergisi.com)

Osmanlı İmparatorluğu’ndaki şehirlerin planlarını, mimari eserlerinin görüntülerini çizmiş olan Matrakçı Nasuh da Türk haritacıları arasında yer almaktadır. Bir atlas şeklinde hazırlanan ve planlardan (Fotoğraf 1.4.4) oluşan eserinde Anadolu, Irak ve İran’ın batısında bulunan kentler, yollar, kaleler, dağlar, akarsular, köprüler vb. bilgiler yer almıştır. Matrakçı Nasuh’un eserleri, minyatür harita karışımı olan ve kendine has bir üsluba sahiptir.

Fotoğraf 1.4.4 Matrakçı Nasuh’un planlarından biri (www.akmb.gov.tr)
Fotoğraf 1.4.4 Matrakçı Nasuh’un planlarından biri (www.akmb.gov.tr)

Türk haritacılarından olan Seydi Ali Reis de önemli eserler vermiş bir denizcidir. Kitâbü’lMuhît adlı eserinde birçok bilginin yanı sıra haritalara da yer vermiştir.

Kâtip Çelebi de ünlü Türk haritacılarındandır. Yazdığı Cihannüma adlı eserinde haritalara yer vermiştir. Kâtip Çelebi’nin bu eseri İbrahim Müteferrika tarafından yayımlanmıştır.

>> Kâşgarlı Mahmud’un Haritası (Okumak için yazıya tıklayın)

Yorum yapın