Türkiye İklimini Etkileyen Yerel Etmenler

Çevresindeki basınç merkezlerinin etkisi, çevresindeki denizlerin etkisi, çevresindeki karaların etkisi ve yükselti ve yer şekillerinin etkisi;

a) Çevresindeki Basınç Merkezlerinin Etkisi

Konumundan dolayı ülkemizde sürekli basınç merkezleri etkili değildir. Türkiye, 30° enlemlerindeki dinamik yüksek basınç merkezi ile 60° enlemindeki alçak basınç merkezi arasında yer almaktadır. Bu basınç merkezlerinden zaman zaman ülkemize sokulan hava kütleleri ülkemizin iklimini etkilemektedir.

Ülkemizi etkileyen basınç merkezlerinden biri İzlanda alçak basınç alanıdır (Harita 1.5.16). 60° enlemlerinde etkili olan dinamik alçak basınç alanının bir bölümü olan bu basınç merkezi üzerinden daha çok kış döneminde ülkemize gelen hava kütleleri, ülkemizin yağış almasına neden olmaktadır.

Asor yüksek basınç alanı da ülkemizi etkileyen basınç merkezlerindendir. Bu basınç alanı, 30° enlemlerindeki dinamik yüksek basınç merkezinin yaz döneminde kuzeye doğru genişlemesi sonucu oluşmaktadır. Türkiye’yi daha çok yaz döneminde etkileyen bu hava kütleleri, ülkemizde sıcaklığın yükselmesine ve kuraklığa neden olmaktadır.

Türkiye’nin iklimini etkileyen basınç merkezlerinden biri olan Basra alçak basınç alanı, muson basınç sisteminin bir devamıdır. Daha çok yaz döneminde Türkiye’yi etkileyen bu basınç merkezi, ülkemizde sıcaklığın ve kuraklığın artmasına neden olmaktadır.

Ülkemizin iklimini etkileyen Sibirya yüksek basınç merkezi termik kökenli basınç merkezlerindendir. Sibirya’nın kış döneminde aşırı derecede soğumasına bağlı olarak oluşan bu basınç merkezinin alanı bazen genişlemekte ve ülkemizi de etkilemektedir. Bu dönemde ülkemizde sıcaklıklar çok düşmekte, yağış miktarı azalmaktadır.

Harita 1.5.16 Türkiye’yi etkileyen basınç merkezleri
Harita 1.5.16 Türkiye’yi etkileyen basınç merkezleri

b) Çevresindeki Denizlerin Etkisi

Türkiye’nin güneyinde yeryüzünün en büyük iç denizi olan Akdeniz’in doğusu yer almaktadır. Karadeniz, ülkemizin kuzeyinde, Ege Denizi batısında bulunmaktadır. Anadolu Yarımadası ile Trakya Yarımadası arasında ise Marmara Denizi yer almaktadır.

Bu denizler, ülkemizin en önemli nem kaynağıdır. Buralardan iç kesimlere sokulan hava kütleleri, iç kesimlerde çöl oluşmasını önlemektedir. Ayrıca yer şekillerinin de etkisiyle ülkemizin değişik kesimleri farklı miktarda yağış almaktadır. Özellikle kıyı kesimindeki dağlık alanlara, iç kesimlere göre daha fazla yağış düşmektedir.

Bu denizlerin (Harita 1.5.17) yazın çok ısınmaması, kışın da çok soğumaması ve kıyılardaki nem oranının fazla olması, kıyı kesiminde sıcaklık farklarının az olmasına neden olmaktadır. Aynı nedenlerle iç kesimlerde karasal iklim koşulları yaşanmakta, yaz sıcaklığı yüksek olurken kış sıcaklığı düşük olmaktadır. Örneğin kış döneminde yükseltinin yanı sıra karasallığın da etkisiyle ülkemizdeki en düşük sıcaklıklar Kuzeydoğu Anadolu’da, yaz döneminde ise enlemin yanı sıra karasallığın etkisiyle en yüksek sıcaklıklar Güneydoğu Anadolu’da yaşanmaktadır.

Ülkemizde denizlerin sıcaklık üzerindeki etkisi daha çok kışın belirginleşmektedir. Örneğin Ankara’da ocak ayı sıcaklık ortalaması 0,4 °C iken Ankara’ya göre kuzeyde yer alan Sinop’ta bu değer 7 °C’tur. Bu farklılığın nedenleri arasında yükseltinin yanı sıra deniz etkisi de bulunmaktadır.

Harita 1.5.17 Türkiye’nin çevresindeki denizler
Harita 1.5.17 Türkiye’nin çevresindeki denizler

c) Çevresindeki Karaların Etkisi

Türkiye’nin çevresinde denizlerin bulunduğunu belirtmiştik. Bu denizlerin çevresinde de büyük kara kütlele ri (Harita 1.5.18) bulunmaktadır: Asya, Avrupa ve Afrika gibi. Bu karalar üzerinde oluşan hava kütleleri, zaman zaman ülkemizi de etkisi altına almaktadır.

Örneğin kış döneminde Asya (özellikle Sibirya) ve Doğu Avrupa üzerinde oluşan soğuk hava kütleleri zaman zaman ülkemizi etkilemekte ve ülkemizde sıcaklıkların düşmesine neden olmaktadır. Yaz döneminde ise Afrika ve Arabistan Yarımadası üzerinde aşırı ısınan hava kütleleri, ülkemize ulaşmakta ve ülkemizde sıcaklığı yükseltmektedir.

Harita 1.5.18 Türkiye Avrupa, Asya ve Afrika’nın birbirine en yakın olduğu alanda bulunmaktadır.

ç) Yükselti ve Yer Şekillerinin Etkisi

Türkiye’nin iklimini etkileyen etmenlerden biri de ülkemizin yükseltisi ve yer şekilleri gibi özel koşullarıdır.

Türkiye’nin ortalama yükseltisi 1132 metredir. Bu değer, birçok ülkeye göre yüksektir. Ortalama yükselti, ülkemizin ortalama sıcaklığının yaklaşık 5,5 °C daha düşük olmasına neden olmuştur.

Ülkemizde yükselti, kısa mesafelerde değiştiğinden (Fotoğraf 1.5.30) kısa mesafelerde iklim koşulları da değişmektedir. Örneğin yaz döneminde Ağrı Dağı’nın zirvesi kar ve buzullarla kaplı iken bu dağın eteklerindeki Iğdır Ovası’nda yüksek sıcaklıklar yaşanmaktadır.

Fotoğraf 1.5.30 Ülkemizde kısa mesafelerde yükselti ve sıcaklık değişmektedir (Ağrı Dağı).
Fotoğraf 1.5.30 Ülkemizde kısa mesafelerde yükselti ve sıcaklık değişmektedir (Ağrı Dağı).

Türkiye’de yükselti genel olarak batıdan doğuya gidildikçe artmaktadır. Buna bağlı olarak sıcaklık, doğuya gidildikçe azalmaktadır. Örneğin Afyonkarahisar’da yıllık sıcaklık ortalaması 11,2 °C iken yaklaşık aynı paralel üzerinde yer alan Muş’ta bu değer 9,7 °C’tur.

Ülkemiz, yeryüzünün birçok yerinde görülen çeşitli yer şekillerine sahiptir. Türkiye’nin yer şekillerindeki bu çeşitlilik iklim koşullarına da yansımaktadır.

Ülkemizin iklimini etkilemesi bakımından yer şekilleri içinde dağların özel bir yeri vardır. Özellikle kıyıdan başlayan ve kıyıya paralel uzanan sıradağlar; kıyıların fazla, iç kesimlerin az yağış almasına neden olmaktadır. Ayrıca bu tür yerlerde deniz üzerindeki hava kütleleri iç kesimlere fazla sokulamadığından iç kesimlerde karasal iklim koşulları hüküm sürmektedir.

Bu nedenle Karadeniz ve Akdeniz kıyıları ile iç kesimler arasında iklim bakımından önemli farklılıklar vardır. Örneğin Karadeniz kıyısında yer alan Trabzon’da ocak ayı sıcaklık ortalaması 7,5 °C iken bu ilin güneyinde yer alan Erzincan’da bu değer -3 °C’tur. Buna karşın dağların kıyıya dik uzandığı Ege kıyılarında ise deniz etkisi iç kesimlere daha fazla sokulmaktadır. Örneğin kıyıdan yaklaşık 100 km içeride bulunan Nazilli’de Akdeniz iklim koşulları egemendir.

Yer şekillerinin etkilerinden biri de bakı durumudur (Fotoğraf 1.5.31). Türkiye, Kuzey Yarım Küre’de ve Yengeç dönencesinin kuzeyinde yer aldığından ülkemizdeki dağların güney  yamaçları, Güneş’ten daha çok enerji aldığından bu yamaçlar, kuzey yamaçlara göre daha sıcak olmaktadır. Örneğin Hasandağı’nın güneyindeki karlar kuzey yamaçtakilere göre daha erken erimekte ve bu yamaçtaki bitkiler daha erken olgunlaşmaktadır.

Fotoğraf 1.5.31 Türkiye’de güney yamaçlardaki karlar, kuzey yamaçtakilere göre daha erken erimektedir (Elmadağ, Ankara).
Fotoğraf 1.5.31 Türkiye’de güney yamaçlardaki karlar, kuzey yamaçtakilere göre daha erken erimektedir (Elmadağ, Ankara).

Yorum yapın