Türkiye’nin Akarsuları ve Özellikleri

Türkiye, akarsu sayısı bakımından zengin bir ülkedir  (Harita 1.24). Ülkemiz, iki yarımadadan oluştu ğu için akarsularımızın boyları genel olarak kısadır.

Kaynağını Sivas yakınlarındaki Kızıldağ’dan alıp İç Anadolu’da büyük bir yay çizerek Bafra Deltası’ndan Karadeniz’e dökülen Kızılırmak 1355 km’lik uzunluğu ile ülkemizin en uzun akarsuyudur.

Harita 1.24 Türkiye’nin akarsuları
Harita 1.24 Türkiye’nin akarsuları

Türkiye’deki akarsuların büyük bir kısmı kaynağını ülkemizden alır ve yine sınırlarımızda denizlere veya göllere dökülür. Akdeniz’e dökülen Seyhan (Fotoğraf 1.143), Ceyhan, Göksu, Manavgat ve Aksu; Ege’ye dökülen Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ve Bakırçay; Marmara’ya dökülen Susurluk, Gönen ve Biga; Karadeniz’e dökülen Sakarya, Kocaçay, Kızılırmak ve Yeşilırmak bu tür akarsulardandır.

Fotoğraf 1.143 Seyhan
Fotoğraf 1.143 Seyhan

Doğu Anadolu’daki dağlardan doğan Çoruh’un büyük bir kısmı, Türkiye sınırlarındadır. Çoruh, Gürcistan sınırlarından Karadeniz’e dökülmektedir. Kaynağını Doğu Anadolu’daki dağlardan alan Aras ve Kura nehirleri, Azerbaycan’da birleşerek Hazar Gölü’ne dökülmektedir. Yine Doğu Anadolu’daki dağlardan kaynaklanan Fırat (Fotoğraf 1.144) ve Dicle nehirleri, Irak sınırları içinde birleşerek Basra Körfezi’ne dökülmektedir.

Fotoğraf 1.144 Fırat
Fotoğraf 1.144 Fırat

Ülkemizdeki akarsulardan bir kısmı da kaynağını başka ülkelerden alarak sınırlarımızdan denizlere dökülür. Bulgaristan’dan doğarak Türkiye ve Yunanistan sınırını çizerek Ege Denizi’ne dökülen Meriç (Fotoğraf 1.145) ile Lübnan Dağları’ndan doğup Akdeniz’e dökülen Asi, bu tür akarsulardandır.

Fotoğraf 1.145 Meriç (Edirne)
Fotoğraf 1.145 Meriç (Edirne)

Türkiye’deki akarsuların genel olarak rejimleri düzensizdir. Kaynağını Karadeniz’deki (Fotoğraf 1.146) dağlardan alarak yine Karadeniz’e dökülen akarsuların rejimleri daha düzenlidir ancak buradaki akarsuların seviyesi de karların eridiği ilkbaharda yükselmektedir.

Fotoğraf 1.146 Karadeniz’deki akarsuların rejimi daha düzenlidir.
Fotoğraf 1.146 Karadeniz’deki akarsuların rejimi daha düzenlidir.

Kuzeydoğu Anadolu’da karların geç erimesi ve yaz yağışlarına bağlı olarak akarsuların seviyesi yazın artmaktadır.

Ülkemizin büyük bir kısmında yazlar kuraktır. Bu nedenle akarsularımızın büyük bir kısmının seviyesi yazın çekilmekte bazı küçük dereler bu dönemde tamamen kurumaktadır.

Türkiye’nin iç kesimleri ve dağlık alanlarında kış yağışları çoğunlukla kar şeklindedir ve bu karlar ilkbahara kadar yerde kalır. Kaynağını bu yerlerden alan akarsularımızın seviyesi yaz döneminde yükselmektedir.

Kaynağını yer altı kaynaklarından alan Manavgat (Fotoğraf 1.147) ülkemizin rejimi en düzgün olan akarsuyudur.

Fotoğraf 1.147 Manavgat (Antalya)
Fotoğraf 1.147 Manavgat (Antalya)

Türkiye’deki akarsuların genel olarak yatak eğimleri fazladır. Bu nedenle akarsularımızın akışı hızlıdır. Bu durum akarsularımızın hidroelektrik potansiyelini artırmaktadır. Aynı nedenle akarsularımız üzerinde ulaşım yapılabilmesi güçtür. Ağız kısmından itibaren iç kesimlere doğru yaklaşık 10 km’lik kısmı ulaşıma elverişli olan Kocaçay (Bartın) (Fotoğraf 1.148) dışında üzerinde ulaşım yapılabilen akarsuyumuz yoktur.

Fotoğraf 1.148 Bartın Çayı (Bartın)
Fotoğraf 1.148 Bartın Çayı (Bartın)

Akarsularımızdan bazıları raftinge elverişlidir. Çoruh, Fırat, Fırtına, Manavgat, Göksu, Köprüçay ve Munzur bunların başlıcalarıdır. Akarsularımız üzerinde yapılmış olan hidroelektrik santrallerden ülkemizin elektrik enerjisi ihtiyacının bir kısmı karşılanmaktadır. Bu barajlar, ayrıca ülkemizdeki taşkınların önlenmesi bakımından da önem taşımaktadır.

Akarsularımız üzerinde kurulan baraj göllerinden ve göletlerden elde edilen sular; içme ve kullanma suyu ile tarım alanlarının sulanması için kullanılmaktadır. Akarsularımız ve baraj göllerimizde balıkçılık da yapılmaktadır. Buna göre ülkemizdeki akarsular, ekonomik bakımdan da önem taşımaktadır.

Yorum yapın