İç kuvvetlere bağlı olarak meydana gelen olaylardan biri de volkanizmadır. Magmanın yeryüzüne çıkması ya da yeryüzüne kadar sokulması olayına volkanizma denir.
Buna göre volkanizma yüzeysel volkanizma (Fotoğraf 1.8) ve derinlik volkanizması olmak üzere ikiye ayrılır.
Yüzeysel volkanizma sonucu yeryüzüne katı, sıvı ve gaz maddeler çıkmaktadır (Şekil 1.10). Volkanik patlama sonucu çıkan enküçük katı parçalar tüf olarak adlandırılan volkan külleridir. Ceviz büyüklüğündeki küçük taşlara lapilli daha büyüklerine volkan bombası denir.
Katı ve sıvı maddelerin üst üste birikmesi ve patlamalar sonucunda çeşitli şekiller oluşmaktadır. Volkanik patlama belirli bir noktadan gerçekleşirse merkezî, belirli bir hat boyunca meydana gelirse çizgisel, belirli bir alan boyunca oluşursa alansal püskürme olarak adlandırılır.
Alansal püskürmeler daha çok yer kabuğunun oluştuğu dönemde gerçekleşmiştir. Çizgisel püskürmeler sonucu çıkan lavlar geniş bir alana yayılmakta ve yüzeyi örtmektedir. Merkezî püskürmeler sonucu oluşan şekillerin başlıcaları volkan konisi, krater, kaldera ve maardır.
Volkan konisi, volkanik patlamayla çıkan materyallerin üst üste birikmesi sonucu oluşan yer şeklidir (Fotoğraf 1.9). Tek dağların önemli bir kısmı bu şekilde oluşmuştur. Afrika’da Klimanjaro, Japonya’da Fujiyama, Endonezya’da Sumatra, İtalya’da Etna ve Türkiye’de Ağrı dağları volkan konilerinin örnekleridir.
Volkanik şeklin oluşmasında lavların özelliği de önemlidir. Akıcılığı fazla olan lavlar geniş bir alana yayılır ve geç soğur. Bu tür materyaller bazen çukurları doldurarak yeryüzünü düzleştirir, bazen de üst üste birikerek kalkan şeklinde dağlar oluşturur. Örneğin Güneydoğu Anadolu’daki Karacadağ ile Hawaii (Havai) Adalarındaki Mauna Loa bu tür volkanlardandır.
Akıcılığı az olan lavlar kısa sürede soğur ve üst üste birikerek yüksek dağlar oluşturur. İtalya’nın Vulkano Dağı ile ülkemizdeki Ağrı Dağı’nı bu tür oluşumlara örnek verebiliriz.
Merkezî patlamalarda volkanik maddeler baca adı verilen bir kuyu boyunca yüzeye çıkar. Bacanın sonunda ise huniye benzer bir çukur oluşur ki buna krater denir (Fotoğraf 1.10). Yeni bir patlama ya da çökme sonucu kraterin genişlemesiyle oluşan çanak kaldera (Fotoğraf 1.11) olarak adlandırılır.
Magmadan yeryüzüne ulaşan gazların oluşturduğu basınç sonucu meydana gelen patlamalar maar (Fotoğraf 1.12) adı verilen çanaklar oluşturmaktadır.
Magmadan çıkan lavlar, bazen çok geniş alan kaplamakta ve lav düzlükleri oluşmaktadır. Bu düzlüklerin akarsular tarafından aşınması sonucu lav platoları meydana gelmektedir.
Derinlik volkanizmasında magma yeryüzüne ulaşamaz, yer kabuğunun değişik derinliklerinde soğuyarak katılaşır. Bu tür şekillerin başlıcaları batolit, lakolit, sill ve dayktır (Şekil 1.11).
Batolit magmanın, yer kabuğunun derinlerinde, yavaş yavaş katılaşmasıyla oluşan, üst kısmı kubbe biçiminde, alt kısmı geniş olan kütlelerdir. Çoğunlukla kıvrımlı dağların temellerini oluşturur.
Lakolitler magmanın, tabakalar arasına girerek tabakaları yukarı itip kubbeleştirmesi sonucunda oluşan, mantara benzer kütlelerdir.
Sill, tabakalar arasına sızan magmanın, tabakaya paralel şekilde yayılarak soğuması sonucunda oluşan kütlelerdir.
Dayk, magmanın çatlaklar boyunca yüzeye doğru dikey bir şekilde sokulması ve yerin derinliklerinde soğumasıyla meydana gelen duvar biçimindeki oluşumlardır.
Yeryüzünde volkanik olaylara daha çok levha sınırlarında rastlanır (Harita 1.4). Günümüzdeki aktif volkanların yarısından fazlası Büyük Okyanus kıyılarında yer almaktadır. Bu nedenle Büyük Okyanus kıyılarına “Ateş Çemberi” denir.