Yerleşmeyi Etkileyen Doğal Etmenler

Türkiye’de yerleşmeyi etkileyen doğal etmenlerin başlıcaları iklim, bitki örtüsü, su kaynakları, yer şekilleri ve yükseltidir.

Türkiye, iklim bakımından yeryüzünde yerleşmeye en elverişli yer olan ılıman kuşakta bulunmaktadır. Bu nedenle ülkemiz, yeryüzünde yerleşmelerin yoğun olduğu alanlardandır.

Fotoğraf 2.23 Antalya, kıyıda yer alan yerleşim birimlerindendir.
Fotoğraf 2.23 Antalya, kıyıda yer alan yerleşim birimlerindendir.

Ülkemizde deniz etkisinden dolayı kıyı kesiminde ılıman iklim koşulları etkili olduğundan bu kesimde yerleşmeler de fazladır. Akdeniz (Fotoğraf 2.23), Ege, Marmara ve Karadeniz kıyıları, ülkemizde yerleşmelerin fazla olduğu alanlardandır.

Türkiye’nin önemli bir kısmında güneş enerjisinden daha çok yararla-Türkiye’de sıcaklık ortalamalarının en düşük olduğu yer DoğuAnadolu’dur. Bu nedenle Doğu Anadolu, yerleşmelerin az olduğu alanlardandır (Fotoğraf 2.24). Ülkemizde yerleşmelerin az olduğu yerler arasında yağışın az olduğu Güneydoğu Anadolu’nun güneyi ile Tuz Gölü çevresi de yer almaktadır.

Fotoğraf 2.24 İklimin olumsuz etkilerinden dolayı Doğu Anadolu’da yerleşmeler azdır.
Fotoğraf 2.24 İklimin olumsuz etkilerinden dolayı Doğu Anadolu’da yerleşmeler azdır.

nan bakı durumundaki güney yamaçlar, kuzey yamaçlara göre yerleşmeye daha elverişlidir. Karadeniz kıyılarında ise deniz etkisinden dolayı kuzey yamaçlar, yerleşmeye daha elverişlidir.

Ülkemizde yerleşmeyi sınırlandıran doğal etmenlerden biri de ormanlardır.

Su kaynakları, gerek insanların ihtiyacını gidermek gerek tarım alanlarını sulamak bakımından önem taşımaktadır. Bu nedenle yerleşim birimleri daha çok su kaynaklarına yakın yerlerde kurulmaktadır.

Fotoğraf 2.25 Birecik’ten bir görünüm
Fotoğraf 2.25 Birecik’ten bir görünüm

Örneğin Eğirdir ve Beyşehir, aynı adı taşıyan göllerin; Birecik (Fotoğraf 2.25) ise Fırat Nehri’nin kıyısında kurulmuştur.

Türkiye’nin önemli bir kısmı dağlıktır. Dağlar, ülkemizde yerleşmenin az olduğu alanlardandır. Örneğin Toroslar (Fotoğraf 2.26) ve Kuzey Anadolu Dağları’nda yerleşmeler çok azdır. Belirli bir yükseltiden sonra ise yerleşim birimlerine rastlanmaz. Örneğin ülkemizin güneyinde yerleşmenin sınırı 2500 metre iken bu sınır kuzeyde 2200 metre civarındadır.

Fotoğraf 2.26 Toroslar, yerleşmeye elverişli olmayan alanlardandır.
Fotoğraf 2.26 Toroslar, yerleşmeye elverişli olmayan alanlardandır.

Ülkemizde yerleşmeye en elverişli yerler ovalar, platolar ve vadi tabanlarıdır. Bu nedenle ülkemizdeki yerleşmelerin önemli bir kısmı ovalarda ve yükseltisi az olan platolarda yer almaktadır. Örneğin Çatalca ve Kocaeli platoları ile Bursa Ovası, yerleşmelerin yoğun olduğu alanlardandır.

Türkiye’de yükselti farkları da fazladır. Bu durum, yerleşmelerin dağılışını etkilemektedir. Yükseltisi fazla olan alanlarda yerleşmeler az iken yükseltisi az olan yerlerde yerleşmeler fazladır. Ülkemizdeki yerleşmelerin büyük bir kısmı yükseltisi 500 metrenin altındaki yerlerde bulunmaktadır (Fotoğraf 2.27).

Fotoğraf 2.27 Ülkemizdeki yerleşmelerin önemli bir kısmı yükseltisi az olan alanlarda yer almaktadır (Tekirdağ).
Fotoğraf 2.27 Ülkemizdeki yerleşmelerin önemli bir kısmı yükseltisi az olan alanlarda yer almaktadır (Tekirdağ).

Yorum yapın