Sanayinin Türkiye Ekonomisindeki Yeri Nedir?

Türkiye ekonomisinin temel sektörlerinden biri olan sanayi, cumhuriyetin ilk yıllarında geri bir durumdaydı. Bu dönemde ülkemizin ekonomisi tarıma dayalıydı. Sanayi alanındaki üretimin millî gelir içindeki payı azdı. Örneğin 1925’te sanayi üretiminin millî gelir içindeki payı %9,6’ydı.

Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte hızlı bir sanayileşme sürecine girilmiştir. Bu dönemde özel yatırımcılar teşvik edilmiş, özel sektörde yeterli sermaye birikimi olmadığından yatırımların büyük bir kısmı devlet tarafından gerçekleştirilmiştir. Sanayinin gelişmesine bağlı olarak bu sektörün millî gelir içindeki payı da artmıştır (Tablo 2.15).

YıllarSanayinin Gayri Safi Millî Hasıla İçindeki Payı (%)
19259,6
195014,6
197017
198019
199025,2
200224,3
201622,3

Tablo 2.15: Gayri safi millî hasıla içinde sanayi ürünlerinin payı

Sanayi sektörünün gelişmesi,  aktif  nüfusun sektörlere göre dağılışını da etkilemiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarından 1980’e kadar çalışan nüfusun yarısından fazlası tarım sektöründe toplanmakta iken bu süre içinde tarım sektörünün payı azalmış, hizmet ve sanayi sektörlerinin payı artmıştır. Örneğin 1970’te sanayide çalışanların oranı %8,5 iken bu değer 2000’de %17,2’ye, 2016’da 19,5’e yükselmiştir.

Sanayinin gelişmesi aynı zamanda ticaretimizi de etkilemiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında dış satımımız, daha çok tarımsal ürünlere dayalıydı. Sanayileşmeye bağlı olarak yerli ham maddeler daha çok işlenerek satılmaya başlandı. Böylece ihracatta sanayi ürünlerinin payı ilk sıraya geçmiş oldu (Tablo 2.16).

Yıllarİhracatta Sanayi Ürünlerinin Payı (%)
197017
198035,9
199079
200091,2
201693,7

Tablo 2.16: İhracatta sanayi ürünlerinin payı

TÜRKİYE’NİN SANAYİ VİZYONU

Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda hazırlanan ve 2014-2018 dönemini kapsayan Onuncu Kalkınma Planı; yüksek, istikrarlı ve kapsayıcı ekonomik büyümenin yanı sıra hukukun üstünlüğü, bilgi toplumu, uluslararası rekabet gücü, insani gelişmişlik, çevrenin korunması ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi unsurları kapsayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu çerçevede; Türkiye Sanayi Stratejisi’nin vizyonu, “Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde Afro-Avrasya’nın tasarım ve üretim üssü olmak” şeklinde belirlenmiştir. Bu vizyon doğrultusunda, 2015–2018 dönemini kapsayan Türkiye Sanayi Stratejisi’nin genel amacı ise “Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli iş gücüne sahip ve aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümünü hızlandırmak” olarak belirlenmiştir. (http://geka.gov.tr)

Sanayinin gelişmesi aynı zamanda diğer sektörleri de etkilemektedir. Örneğin sanayi alanında üretilen tarım araçları, gübreler ve tarımsal ilaçlar, tarımsal verimi artırmaktadır. Aynı şekilde çeşitli ulaşım yollarının yapımında kullanılan araçlar, fabrikalarda üretilmektedir. Ulaşım yollarını yapan çeşitli araçlar ile ulaşımı gerçekleştiren araçların (Fotoğraf 2.147) gelişimi sanayi sektörüne bağlıdır.

Buna göre sanayinin gelişmesi aynı zamanda ulaşım sektörünün de gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Bu örneklerden de anlaşılabileceği gibi sanayileşme, diğer sektörlerin de gelişmesine katkıda bulunarak toplumsal gelişmenin itici gücünü oluşturmaktadır. Bu anlamda ülkemizin hızla gelişmesinde en önemli etmen sanayileşme olmuştur.

Fotoğraf 2.147 Sanayileşme, ulaşımı da geliştirmektedir.
Fotoğraf 2.147 Sanayileşme, ulaşımı da geliştirmektedir.

Yorum yapın