Türkiye’de Toprak Örtüsü

Türkiye’de iklim, bitki örtüsü ve kayaçların çeşitliliğine bağlı olarak birçok toprak türü oluşmuştur. Bu toprakları zonal, azonal ve intrazonal topraklar olmak üzere inceleyeceğiz.

1- ZONAL TOPRAKLAR

Ülkemizde iklim çeşitliliğine bağlı olarak zonal toprakların çeşitli tipleri oluşmuştur. Zonal topraklar, Türkiye’de en geniş alan kaplayan toprak grubudur. Bu toprakların başlıcaları kahverengi orman toprakları, terra rossalar, kahverengi bozkır toprağı, kestane rengi bozkır toprağı ve çernezyomlardır.

a- Kahverengi Orman Toprakları

Ülkemizde kahverengi orman topraklarına (Fotoğraf 1.167) Karadeniz’in kıyı kesiminde ve Yıldız Dağları’nda rastlanmaktadır.

Humus bakımından zengin olan bu topraklar, koyu renklidir ve verimli topraklardandır.

Fotoğraf 1.167 Kahverengi orman toprağı
Fotoğraf 1.167 Kahverengi orman toprağı

b- Kırmızı Topraklar (Terra rossalar)

Akdeniz’in kıyı kesiminde (Harita 1.22) kalkerli arazi üzerinde bu toprak tipi yaygındır. Bu topraklar, kil ve demiroksit bakımından zengindir. Daha çok dolin, uvala ile polye tabanlarında görülen bu topraklar üzerinde tarım yapılmaktadır. Oksitlenmeden dolayı rengi kırmızıdır (Fotoğraf 1.168).

Harita 1.26 Türkiye’de toprak tipleri (traglor.cu.edu.tr)
Harita 1.26 Türkiye’de toprak tipleri (traglor.cu.edu.tr)
Fotoğraf 1.168 Terra rossa
Fotoğraf 1.168 Terra rossa

c- Kahverengi Bozkır Toprağı

Bu topraklara İç Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da ve Doğu Anadolu’nun yüksekliği az olan yerlerinde rastlanır (Fotoğraf 1.169). Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 250 ile 400 mm arasında değişir. Bitki örtüsü cılız olduğu için humus oranı azdır. Daha çok tahıl tarımına ve küçükbaş hayvancılığa elverişlidir.

Fotoğraf 1.169 Kahverengi bozkır toprağı
Fotoğraf 1.169 Kahverengi bozkır toprağı

 

ç- Kestane Rengi Bozkır Toprağı

Bu topraklara (Fotoğraf 1.170) İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun fazla yağış alan yerleri ile Doğu Anadolu’nun büyük bir kısmında rastlanır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 400 ile 600 mm arasında değişir. Bitki örtüsü bozkırdır. Humus bakımından biraz zengindir. Tahıl tarımına ve küçükbaş hayvancılığa elverişlidir.

Fotoğraf 1.170 Kestane rengi bozkır toprağı
Fotoğraf 1.170 Kestane rengi bozkır toprağı

d- Çernezyomlar

Bu topraklar (Fotoğraf 1.171), Kuzeydoğu Anadolu’da görülür. Özellikle Kars, Ardahan ve Erzurum platolarında çernezyomlar yaygındır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 600 mm civarındadır. Bitki örtüsü yaz yağışlarıyla yeşeren çayırlardır. Humus bakımından çok zengin olduğundan koyu renkli topraklardır. Çernezyomlar, gür bir bitki örtüsü altında oluştuğu için bu yerler büyükbaş hayvancılığa elverişlidir.

Fotoğraf 1.171 Çernezyom
Fotoğraf 1.171 Çernezyom

2- AZONAL TOPRAKLAR

Ülkemizde azonal toprakların başlıcaları alüvyal, kolüvyal, litosol ve regasollerdir.

Türkiye’de alüvyal topraklara (Fotoğraf 1.172) daha çok ovalar, vadi tabanları ve deltalarda rastlanır. Bu tür topraklarda horizonlar gelişmez. Çukurova, Göksu, Menemen, Çarşamba  ve Bafra deltaları ile Küçük Menderes, Büyük Menderes, Gediz, Bakırçay, Bursa, Adapazarı, Düzce, Erbaa, Niksar, Erzincan, Erzurum, Iğdır, Elazığ, Malatya ve Muş ovaları alüvyal toprakların yaygın olduğu alanlardır. Bu topraklar mineral bakımından zengin olduğundan verimlidir.

Fotoğraf 1.172 Alüvyal topraklar
Fotoğraf 1.172 Alüvyal topraklar

Dağların eteklerinde, yamaçlardan taşınan materyallerin üzerinde oluşan kolüvyal topraklar (Fotoğraf 1.173), ince ve iri unsurların bir arada görüldüğü topraklardır. Kolüvyal topraklar tarıma elverişli değildir.

Fotoğraf 1.173 Kolüvyal topraklar
Fotoğraf 1.173 Kolüvyal topraklar

Ülkemizde litosollere (Fotoğraf 1.174) erozyona açık yamaçlarda rastlanır. Bitki örtüsünden yoksun olan bu yamaçlarda ince materyaller taşındığından geriye iri materyaller kalmaktadır. Bu nedenle litosoller, taşlı topraklar olarak da adlandırılır.

Regosoller, kum boyutundaki volkanik malzeme ve akarsuların oluşturduğu kumlu depolar üzerinde oluşan topraklardır.

Fotoğraf 1.174 Litosol
Fotoğraf 1.174 Litosol

3- İNTROZONAL TOPRAKLAR

Ülkemizde intrazonal toprakların kapladığı alan çok azdır.  Bu topraklar, ana kayanın yapısı ve yer şekillerine bağlı olarak meydana gelir.

Ülkemizde görülen intrazonal topraklardan biri kalsimorfik topraklardır. Fazla miktarda kireç içeren bu topraklar, rendzinalar ve vertisoller olmak üzere ikiye ayrılır.

Rendzinalar yumuşak kireç taşları üzerinde oluşan topraklardır. Türkiye’de daha çok Akdeniz’in batısı, Trakya, Ege ve Güney Marmara’da görülen bu topraklar, tahıl üretimi için elverişlidir.

Vertisoller (Fotoğraf 1.175) killi, kireçli, marnlı depolara bağlı olarak meydana gelmektedir. Ergene Havzası, Bursa ile Karacabey arası, Muş Ovası ve Konya Havzası’nın bazı kesimleri bu toprakların görüldüğü başlıca alanlardır. Yaz kuraklığı döneminde bu topraklarda 5 10 cm genişliğinde, 100 cm’yi bulan derinlikte çatlaklar oluşur. Bu çatlaklara dolan topraklar, yağışlı dönemde bünyesine fazla miktarda su alarak şişer ve yüzeye doğru yükselir. Dönen topraklar da denen vertisollere Trakya’da “kara kepir” denir.

Fotoğraf 1.175 Vertisoller
Fotoğraf 1.175 Vertisoller

Ülkemizde halomorfik topraklara Konya Havzası’nda, Erzurum Ovası’nın bazı kesimlerinde, Küçük Menderes ve Büyük Menderes deltalarının denize yakın olan kesimlerinde rastlanır. Bu alanlarda yazın buharlaşmaya bağlı olarak suda çözünmüş hâldeki tuzlar, yüzeyde birikir. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.

Hidromorfik topraklara taban suyu seviyesinin yüzeye yakın olduğu alanlarında rastlanır. Göl kenarları, bu tür toprakların görüldüğü başlıca alanlardır. Toprak sürekli su altında olduğundan oksijen oranı düşüktür. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.

Yorum yapın