Akarsuların Oluşturduğu Yer Şekilleri

Belirli bir yatak boyunca akan sulara akarsu denir. Yağışlarla akışa geçen sulardan bir kısmı ise yüzeysel akar. Gerek yüzeysel gerek belirli bir yatak boyunca akan suların oluşturduğu yer şekilleri aşındırma ve biriktirme şekilleri olmak üzere iki gruba ayrılır.

Bir akarsuyun doğduğu yere kaynak, döküldüğü yere ağız ya da taban seviyesi,  ağız  ile  kaynak  arasındaki eğime ise yatak eğimi denir. Akarsuyun yatağını enine  ve derinlere  doğru aşındırması sonucu yatak eğimi azalır ve taban seviyesine yaklaşır.

Şekil 1.16 Bir akarsuyun denge profiline ulaşma aşamaları (Sayılar aşamaları göstermektedir.)
Şekil 1.16 Bir akarsuyun denge profiline ulaşma aşamaları (Sayılar aşamaları göstermektedir.)

Aşındırmanın en son evresinde yatak eğiminin aldığı şekil denge profili (Şekil 1.16) olarak adlandırılır. Akarsu yatağının denge profiline ulaşması ağızdan  kaynağa doğru aşamalı bir şekilde gerçekleşir. Buna geriye aşındırma denir.

Akarsuyun aşındırması yatak eğimi, su miktarı ve jeolojik yapıyla ilgilidir. Yatak eğiminin fazla olması aşındırmayı artıran etmenlerdendir. Kayaçların aşınmaya karşı dirençli olması aşındırmayı geciktirirken akarsuyun taşıdığı su miktarının ve akış hızının fazla olması aşındırmayı artırmaktadır.

Şekil 1.17 Bir akarsu havzası
Şekil 1.17 Bir akarsu havzası

Akarsuyun kollarıyla birlikte sularını topladığı alana havza denir (Şekil 1.17). Havzaları ayıran sınır, su bölümü çizgisi olarak adlandırılır. Akarsuların oluşturduğu aşındırma ve biriktirme şekilleri havzalarda görülmektedir. Bu alanlarda görülen şekillerin başlıcaları aşındırma ve biriktirme şekilleridir.

1- Akarsu Aşındırma Şekilleri

Akarsu aşındırmasıyla oluşan şekillerin başlıcaları kırgıbayır, peribacası, vadi, menderes, devkazanı, plato ve peneplendir.

Fotoğraf 1.32 Kırgıbayır
Fotoğraf 1.32 Kırgıbayır

Kırgıbayır (Fotoğraf 1.32), yüzeysel akışa geçen suların oluşturduğu, birbirinden keskin sırtlarla ayrılan yarıntılardır. Bu tür şekillere daha çok bitki örtüsünden yoksun ve geçirimsiz tabakaların bulunduğu yerlerde rastlanır.

Peribacaları (Fotoğraf 1.33), üstte sert, altta tüf gibi yumuşak ve geçirimsiz tabakaların bulunduğu yerlerde selinti sularının aşındırmasıyla oluşmaktadır. Üstteki sert kayalar, aşınmaya karşı dirençli olduğundan alttaki tabakaların da aşınmasını geciktirir. Böylece zamanla sert kaya ve altındaki yapı kule biçiminde ortaya çıkar.

Vadi, akarsuyun yatağını enine ve derinlere doğru aşındırmasıyla oluşan çanaklardır. Birçok vadi türü bulunmaktadır. Bunlardan profilleri “v” harfine benzeyenlere çentik vadi (Fotoğraf 1.34) denir. Çentik vadiler zamanla yanlara doğru genişler ve akarsuyun aktığı yerin yanlarında düzlükler oluşur.

Bu tür vadiler tabanlı vadi (Fotoğraf 1.35) olarak adlandırılır. Tabanlı vadilere eğimin az olduğu alanlarda aşındırmanın daha çok yamaçlara doğru geliştiği yerlerde rastlanır. Bazı vadiler ise Akarsu Aşındırma Şekilleri Akarsu aşındırmasıyla oluşan şekillerin başlıcaları kırgıbayır, peribacası, vadi, menderes, devkazanı, plato ve peneplendir.

Kırgıbayır (Fotoğraf 1.32), yüzeysel akışa geçen suların oluşturduğu, birbirinden keskin sırtlarla ayrılan yarıntılardır. Bu tür şekillere daha çok bitki örtüsünden yoksun ve geçirimsiz tabakaların bulunduğu yerlerde rastlanır.

Peribacaları (Fotoğraf 1.33), üstte sert, altta tüf gibi yumuşak ve geçirimsiz tabakaların bulunduğu yerlerde selinti sularının aşındırmasıyla oluşmaktadır. Üstteki sert kayalar, aşınmaya karşı dirençli olduğundan alttaki tabakaların da aşınmasını geciktirir. Böylece zamanla sert kaya ve altındaki yapı kule biçiminde ortaya çıkar.

Vadi, akarsuyun yatağını enine ve derinlere doğru aşındırmasıyla oluşan çanaklardır. Birçok vadi türü bulunmaktadır. Bunlardan profilleri “v” harfine benzeyenlere çentik vadi (Fotoğraf 1.34) denir. Çentik vadiler zamanla yanlara doğru genişler ve akarsuyun aktığı yerin yanlarında düzlükler oluşur. Bu tür vadiler tabanlı vadi (Fotoğraf 1.35) olarak adlandırılır. Tabanlı vadilere eğimin az olduğu alanlarda aşındırmanın daha çok yamaçlara doğru geliştiği yerlerde rastlanır.

Fotoğraf 1.33 Fotoğraf 1.34 Fotoğraf 1.35
Fotoğraf 1.33 Fotoğraf 1.34 Fotoğraf 1.35

Bazı vadiler ise kayaçların yapısına ve topoğrafyaya göre biçimlenmektedir. Kanyon vadi (Fotoğraf 1.36), farklı dirençteki tabakaların farklı aşınımı sonucunda oluşmuş yamaçları dik ve taraçalı vadilerdir. Vadilerden bazıları da akarsuyun dağ sıralarını enine yarmasıyla oluşur.

Fotoğraf 1.36 Kanyon vadi
Fotoğraf 1.36 Kanyon vadi

Bu tür vadiler boğaz ya da yarma vadi (Fotoğraf 1.37) olarak adlandırılır. Bu vadiler, dik yamaçlı ve derin vadilerdir. Farklı sertlikteki kayaçlardan oluşan yamaçlardan biri hızlı, diğeri yavaş aşınır. Bu farklı aşınma sonucunda vadi yamaçlarından biri yatık, diğeri dik olur. Bu tür vadilere asimetrik vadi denir.

Fotoğraf 1.37 Boğaz vadi
Fotoğraf 1.37 Boğaz vadi

Devkazanı, akarsuyun çavlan veya çağlayanlar oluşturduğu yerlerde görülür. Yukarıdan dökülen suların düştüğü yeri oymasıyla oluşan bu çanaklar küçük bir göl şeklindedir (Fotoğraf 1.38).

Plato, akarsular tarafından arazinin yarılmasıyla oluşmuş çevresine göre yüksek geniş düzlüklerdir (Fotoğraf 1.39). Platolar çeşitli yüksekliklerde yer alabilmektedir.

Fotoğraf 1.38 Fotoğraf 1.39
Fotoğraf 1.38 Fotoğraf 1.39

Peneplen, akarsu aşındırmasının son evresinde oluşan düzlüklerdir. Peneplenlerin yüksekliği deniz seviyesine yakındır ve yüzeyi az engebelidir (Şekil 1.18).

Şekil 1.18 Peneplenin oluşum aşamaları
Şekil 1.18 Peneplenin oluşum aşamaları

2- Akarsu Biriktirme Şekilleri

Akarsular, taşıdıkları materyalleri taşıma güçlerinin azaldığı yerlerde bırakarak biriktirme şekilleri oluşturmaktadır. Akarsuyun taşıdığı materyalin miktarı yatak eğimi, akımı ve rejimine göre değişir. Akış hızı ve akımı fazla olan akarsular daha çok materyal taşır. Taşınan materyalin miktarına ve yerine göre çeşitli şekiller oluşmaktadır. Akarsu biriktirme şekillerinin başlıcaları ırmak adası, birikinti konisi, ova ve deltalardır.

Irmak adası, akarsu yatağının genişlediği ve yatak eğiminin azaldığı yerlerde oluşur. Bu tür yerlerde akarsuyun taşıma gücü azaldığı için taşıdığı materyalleri akarsu yatağında biriktirerek adacıklar meydana getirir. Bu tür adacıklara ırmak adası denir (Fotoğraf 1.40).

Fotoğraf 1.40 Irmak adası, (Aras nehri)
Fotoğraf 1.40 Irmak adası, (Aras nehri)

Birikinti konisi, eğimli yamaçlardan inen suların, bir düzlüğe ulaşması sonucunda taşıdıkları materyalleri biriktirmeleriyle meydana gelen koni şeklinde birikintilerdir (Fotoğraf 1.41). Bu kabartılardan bazılarının eğimi çok azdır ve yassı bir şekil oluşturur. Bu tür şekillere de birikinti yelpazesi denir.

Fotoğraf 1.41 Birikinti konisi
Fotoğraf 1.41 Birikinti konisi

Ova, akarsuyun derine gömülmemiş olduğu, çevresine göre çukurda kalan, yüzeyi alüvyonlarla örtülü geniş düzlüklerdir (Fotoğraf 1.42). Ovalar oluşumlarına göre dağ eteği, tektonik, karstik ve delta ovası gibi adlar almaktadır. Dağ eteği ovaları, yan yana oluşan birikinti konileri ile yelpazelerinin birleşmesi ve ileriye doğru genişlemesi sonucunda oluşur.

Taban seviyesi ovaları, genel taban seviyesi olan deniz veya okyanuslara yakın yerlerde oluşur. Bu ovalar akarsuyun taşıdığı alüvyonları ağız kısmına yakın yerlerdeki düzlüklerin yüzeyine yaymasıyla meydana gelir. Karstik ovalara polye de denir. Bu tür ovalar, bir sonraki konuda incelenecektir.

Delta ovaları ise akarsuyun taşıdığı materyalleri denize döktüğü yerde biriktirmesiyle oluşur (Fotoğraf 1.43). Delta oluşması için akarsuyun bol miktarda materyal taşıması, kıyı derinliğinin az olması, kıta sahanlığının geniş olması, kıyıda güçlü akıntıların olmaması ve kıyıda gelgit genliğinin az olması gerekir. Bu tür ovalara daha çok gelgit genliğinin az olduğu iç denizlerde rastlanır.

Akarsuların oluşturduğu şekillerden biri de önce biriktirme sonra aşındırma sonucu meydana gelen akarsu sekisidir (Fotoğraf 1.44). Bu tür şekiller, tabanlı vadilerin oluştuğu yerlerde, akarsuyun aşındırma gücünün artmasıyla gerçekleşir. Gücü artan akarsu, derinlere gömülünce vadi tabanı yükseklerde kalarak sekileri oluşturur. Akarsuyun güç kazanması ise deniz seviyesinin çekilmesi veya kara yükselmesi gibi nedenlerle gerçekleşir.

Fotoğraf 1.42 Fotoğraf 1.43 Fotoğraf 1.44
Fotoğraf 1.42 Fotoğraf 1.43 Fotoğraf 1.44

Menderes (Fotoğraf 1.45), akarsuların az eğimli yerlerde oluşturdukları büklümlerdir. Menderes oluşturan akarsuların akış hızı ve aşındırma gücü azalır, boyu ise uzar. Mendereslerin dışbükey kısımlarına çarpak denir. Bu kısımda daha çok aşındırma gerçekleşir.

Fotoğraf 1.45 Menderes
Fotoğraf 1.45 Menderes

Çarpak kesiminden kopan materyaller, çarpağın karşısına birikir. Bu kesime de yığınak denir. Mendereslerde akarsu sık sık yatak değiştirir. Bu yatak değiştirme sırasında büklümlerden bazıları ana akarsudan ayrılabilir. Bu tür şekillere de kopuk menderes denir (Şekil 1.19).

Şekil 1.19 Menderes
Şekil 1.19 Menderes

Dış Kuvvetler

  1. Akarsuların Oluşturduğu Yer Şekilleri
  2. Karstik Şekiller
  3. Buzulların Oluşturduğu Yer Şekilleri
  4. Rüzgârların Oluşturduğu Yer Şekilleri
  5. Kıyılarda Oluşan Yer Şekilleri
  6. Yer Şekillerinin Diğer Oluşum Süreçleri
  7. Kıyı Tipleri

Yorum yapın